Avustralya’da yerel bir yönetim olarak Melbourne Belediyesi’nde, elektrik üretimi sistemimiz veya şebekemiz üzerinde bir mülkiyete veya politika denetimine sahip değiliz. Dünya çapında, ulusal ve uluslararası eylemlerin yetersizliğinden kaynaklı olarak, kent yönetimlerinin harekete geçtiğini görüyoruz. Bu iyi bir şey. Engellere rağmen şimdiden öne geçtik. Kentsel sürdürülebilirlik yöneticisi olduğum Melbourne’da biz, eyalet seviyesinde ve federal politikalarda değişiklikler yapılmasını beklemekten sıkılmıştık. Bu yüzden belediyenin ve Melbourne’daki diğer büyük enerji tüketicilerinin, elektrik şebekesinden karbonu çıkarmayı hızlandırmaya yönelik gönüllü eyleme geçebilmesi için yeni bir yol aramaya başladık.

Bu sayede Avustralya’da bir ‘ilk’ yarattık: Yeni kurulan bir tesisten kolektif olarak yenilenebilir enerji satın almak için bir grup yerel yönetimi, kültür kurumunu, üniversiteyi ve şirketi bir araya getirmeye karar verdik. Bu oldukça basit bir konsept, ama enerji sanayii açısından devrim niteliğindeydi. Başkaları da bunu denemeli. Şehrimiz için bir ilk olan bu girişime, Melbourne Yenilenebilir Enerji Projesi (MREP) adını verdik.

Nasıl ve neden bunu yaptığımıza gelince: Yenilenebilir enerji inşa eden yatırımcılar genellikle finansman sağlamakta engellerle karşılaşıyorlar, özellikle de mevzuat açısından belirsizlik olan ortamlarda. Bu nedenle onlara bir seviyede teminat vermemiz gerekiyordu. Yatırımcılar, finansman sağlamak için genellikle bir alıcıdan gelecek uzun vadeli bir gelir akışını, istenen kredi karşılığında bankaya teminat göstermek ihtiyacı duyar; buna Enerji Satın Alma Anlaşması (PPA) denilir. Bu durum dünyanın her yerinde potansiyel bir engel oluşturur.

[Fotoğraf: Krista Purmale/Unsplash]

Bu durum karşısında, Melbourne Belediyesi ve MREP ortakları olarak, satın alma gücümüzü ve kredibilitemizi büyük ölçekli bir yenilenebilir enerji projesinin inşa edilmesini mümkün kılmaya yetecek piyasa kesinliğini sağlamak için kullanabileceğimizin farkına vardık. Kolektif yaklaşım bu yüzden çok kritik önem taşıyor ve başka kentler ve belediyeler de benzeri bir yaklaşımı benimsemeli.

Geniş bir sektör yelpazesinden 14 ortakla işbirliğine gidildi: Bankalar, üniversiteler, yerel yönetimler ve eyalet yönetim organları. İlgili yönetsel ve karar alım süreçleri de yerine oturtulduktan sonra, Avustralya pazarında daha önce hiç denenmemiş bir model ortaya çıkardık.

Grup dinamiklerini yerine nasıl oturtacağınızı çözdüğünüzde yenilenebilir enerjiler de ilerleyebiliyor. Biz bunu başardık, yenilenebilirler de ilerliyor. MREP, 10 yıllık bir PPA kapsamında, Crowlands’da (şehre araba ile 3 saatlik mesafede) büyümekte olan bir rüzgar çiftliğinden yılda 88 Gigawatt saat elektrik satın aldı. Size bunun enerji ölçeğini ifade etmek gerekirse; bu kadar elektrikle Avsuttalya’da 12 binden fazla eve yıl boyunca enerji sağlayabilirsiniz.

Crowlands rüzgar çiftliği, 2019 başından itibaren tüm Melbourne çapında belediye binalarına, banka şubelerine, üniversitelere ve sokak lambalarına elektrik sağlamaya başladı. Artık belediyenin tüm altyapısı da %100 yenilenebilir enerji kullanıyor.

Rüzgar enerjisi satın alımımız sayesinde Crowlands’da yeni bir 80 MW’lık rüzgar çiftliğinin kurulması mümkün hâle geldi. Bu tesis Melbourne temelli temiz enerji şirketi Pacific Hydro’ya ait olacak ve onlar tarafından işletilecek. Rüzgar çiftliği ihtiyacımız olandan epey daha fazla enerji üreteceği için, piyasaya ilave yenilenebilir enerji sağlamış olacak.

 Bu projenin tüm amacı, tüketicilere 10 yıllık bir dönem için güvenilir elektrik maliyeti sağlarken, daha fazla yenilenebilir enerji üretmek. Sistem, rekabetçi fiyatlar ve bütçe kesinliği sunuyor.

İnsanlar da bunu istiyor. Evet, sera gazı salımlarını ciddi ölçüde azaltıyor. Evet, inşaat alanında 140 kişilik istihdam sağlıyor ve bizim yerelimizde de operasyon alanında şimdiden başlamış sekiz iş pozisyonu yaratıyor. Ve ayrıca bu sayede Pacific Hydro, topluluk fonu vasıtasıyla Crowlands yerleşimi sakinlerine uzun vadeli bir fon akışı sağlayabildi; güneş enerjisi ve enerji depolama sistemi de temin etti. Tüm bunlar çok güzel şeyler.

Ama buradan çıkarılacak temel ders şu: Her yerdeki topluluklar, meseleyi kendi ellerine alarak, kendi yenilenebilir enerji kaynaklarını oluşturmakta aktif bir rol üstlenebilirler. Uzun süreli fiyat kesinliği mi istiyorsunuz? Giderek istikrarsızlaşan bir piyasada artan enerji maliyetlerinin riskini azaltmak mı istiyorsunuz? Daha fazla enerji güvenliği elde etmek için yenilenebilir enerjilerle beslenen bir şebekeye geçişi hızlandırmak mı istiyorsunuz?

O zaman siz de benzer bir model deneyin. Bu tedarik modeli bizim için her şeyi değiştiren bir dönüm noktası oldu. Proje takımı da bu modelin başka yerellerde benzerlerinin tekrarlanmasını aktif olarak teşvik ediyor.

MREP sadece şehrimize düşük maliyetli yenilenebilir enerji sağlamakla kalmadı, sektör çapında kayda değer bir değişimin de önünü açmış gibi duruyor. Crowlands rüzgar çiftliği projesi yaşama geçtiğinden bu yana, Avustralya piyasasında bir dizi başka kurumsal PPA anlaşması duyuruldu. Büyük çok uluslu şirketler, üniversiteler ve başka yerel yönetimler buradaki fırsatı görüyor ve Avustralya’da yenilenebilir enerji alanında milyarca dolarlık yatırımı harekete geçiriyor.


Melbourne, Karbon Nötr Şehirler İttifakı’nın bir üyesidir. Bu ittifak, 2050 veya öncesinde sera gazı emisyonlarını %80 ila %100 arasında kesecek, dünyada önde gelen şehirlerin oluşturduğu bir işbirliği zemini. Bu yazı, Karbon nötrlüğe doğru gidişi hızlandırmak için CNCA’nın Game Changers Report‘unu temel alan ve şehirlerin önlerine koyduğu cesur adımlardan oluşan yedi parçadan ibaret bir dizinin parçası..

  • Deb Cailes, Melbourne Belediyesi’nin kentsel sürdürülebilirlik yöneticisidir

.
  • Kapak fotoğrafı: Denise Jans / Unsplash
  • Çeviri kaynak: Fast Company

 

FacebookTwitter