İklim krizinin kentlerde yol açtığı en büyük risklerden biri aşırı hava olayları ve bunlara bağlı gelişen sel, su baskınları gibi felaketler. Bu durumun son örneği 9 Haziran Pazar günü Ankara’da yaşandı. Mevsim normallerinin dışında gelişen ve beklenenden 5 kat daha fazla yağan ani sağanakla oluşan sel, 3 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Bunun yanı sıra, yüzlerce ev ve işyerini de sular altında bıraktı.  Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş yaptığı açıklamada, altyapı yetersizliğine dikkat çekti ve kentin altyapısının hızla yenilenmesi gerektiğini belirtti. Kentlerde –özellikle de yoksul mahalle ve bölgelerde- altyapının yenilenmesi sel ve su baskını gibi felaketlerin önüne geçilmesi ve etkilerinin hafifletilmesi için büyük önem taşımakta. Ancak, iklim değişikliği karşısında konvansiyonel yöntemlerle oluşturulacak altyapı yetersiz kalmakta. Konvansiyonel altyapı, yağış ile gelen suların borular, kanalizasyon sistemleri ve su kanalları yoluyla dışarı atılmasını sağlamakta. Yeşil altyapı uygulamaları ise kentlerde yağmur ile gelen suyun toprağa iletilmesini sağlamakta. Yağmur bahçeleri, yağmur suyu hasadı gibi yeşil altyapı uygulamaları da yağmur sularının biriktirilerek kullanılmasına imkan tanımakta. Böylelikle, kentlerde azalan su varlığına karşı çözüm sunmakta. Kısaca, Ankara ve diğer kentlerde yeşil altyapının oluşturulması aşırı yağış ve sel gibi iklim afetlerin etkilerini azaltırken, kentlerde suya erişimin imkanlarını da arttırmakta.   

Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni iklim krizine karşı harekete geçmesi için stratejik planına İklim Eylem Planı’nı eklemesini talep eden imza kampanyasına sen de destek ver! Kampanya için tıkla !

FacebookTwitter