Dünyada iklim krizi ile mücadeleye giren kentlerin sayısı hızla artırıyor. Hem de Covid-19 pandemisinin olumsuz etkileri hâlâ sürerken. Bunlar arasında bazı kentler ilham kaynağı olarak önümüze çıkıyor ve iyi bir örnek olarak incelenmeyi hak ediyor. Arjantin’in başkenti Buenos Aires de iklim eylem planında iklim adaletine vurgusuyla öne çıkan önemli örneklerden bir tanesi. Bu yazıda kentin yürürlüğe koyduğu iklim eylem planına ve kentsel iklim adaletini tesis etmek için atılmakta olan adımlara kısaca değineceğiz.
İklim krizi ve Buenos Aires
Buenos Aires’in merkez nüfusu 3 milyon civarında. Bu sayının üzerine kent merkezine iş ve diğer nedenlerle her gün civardan yaklaşık 3 milyon kişi daha ekleniyor. Buenos Aires’in metropoliten alanında ise toplam 14 milyon kişi yaşamakta. Kent yılda ortalama 11 milyon kadar turistin de uğrak yeri.
İklim krizi nedeniyle Buenos Aires farklı biçimlerde tehdit altında. İklim krizinin etkilerinin başında artmakta olan ortalama sıcaklıklar geliyor. Kentte 1960 ve 2018 yılları arasında ortalama sıcaklılar 1°-1,7° C arasında arttı. Benzer biçimde sıcak hava dalgalarının sayısı da artışta. 1990-1999 yılları arasında 7 kez yaşanan sıcak hava dalgaları, 2000-2009 yılları arasında 12, 2010-2018 yılları arasında 16 kez görülmüş. İklim krizinin derinleşmesi hâlinde bu sayıların hızla artacağı öngörülüyor.
Değişen iklimin bir etkisi de yağış oranlarında görülüyor. Kentin aldığı yağışlardaki artış beraberinde sel ve su taşkınları riskini de beraberinde getiriyor. Yükselen deniz seviyelerinin etkisiyle kentin içinden geçen La Plata Nehri’nin seviyesi yaklaşık 17 cm yükselmiş durumda.
Öte yandan, Buenos Aires sosyo-ekonomik eşitsizliklerin oldukça yoğun yaşandığı bir kent. Kentin merkez nüfusunun yüzde 8’i enformel konutlarda yaşıyor. Yoksulluk merkezden daha geniş metropoliten alana gittikçe daha da artmakta. 2016 yılı verilerine göre, metropoliten alanda 454 bin hanenin toplam 1183 enformel konutta yaşamaktaydı. 2015 yılında yapılan bir araştırma, nüfusun yüzde 30’unun yoksul olduğunu, yüzde 6’sının ise derin yoksulluk yaşadığını ortaya koymuştu. Eşitsizlik ve adaletsizliklerin yoğun biçimde yaşandığı kentte, iklim krizinin etkileri dezavantajlı grupları üzerine daha da fazla çöküyor.
Örnek bir iklim eylem planı
Buenos Aires kent yönetimi pandeminin sürmekte olduğu Mayıs 2021’de iklim eylem planını ilan etti. Hedef olması gerektiği gibi oldukça iddialı: salımları 2030 yılında yüzde 53, 2050 yılında yüzde 84 oranında azaltmak. Plan belirlenen dört temel anlayış üzerinden şekilleniyor: (Risklere) Hazırlıklı olmak; ihtiyaçlara erişimi kısa mesafelerde sağlayan kent; düşük karbon politikaları uygulamak; kapsayıcılık.
Buenos Aires’in İklim Eylem Planı, bu dört sac ayağına oturmuş 24 ana eylemden oluşuyor. Belirlenen 24 eylemin bazıları şöyle:
- 2050 yılında aşırı hava olayları nedeniyle evi boşaltılması gereken kimsenin kalmaması;
- 2050 yıl itibarıyla fırtınalardan dolayı kimsenin yaralanmayacak hâle gelmesi;
- 2025 yılına kadar kent genelinde toplam 100 bin ağacın dikilmesi;
- 2025 yılında her kent sakinin yaşadığı yerin bir yeşil alana ortalama 400 metre mesafede olması;
- 2030 yılına kadar 15 yeni yayalaştırılmış bölgenin oluşturulması;
- 2030 yılında kent nüfusunun dörtte üçünün kent-içi hareketliliğini düzenli olarak toplu taşıma veya motorsuz araçlarla yapması;
- 2023 yılında 1 milyon günlük bisiklet sürüşünün yapılıyor olması;
- 2035 yılında kentin otobüs filosunun sıfır emisyonlu hâle getirilmesi
- 2030 yılında kentteki yeni binaların yüzde 40’ının, 2050 yılında ise yüzde 70’inin güneş enerjisinden elektriğini sağlaması.
- 2050 yılına kadar kentteki binaların yüzde 80’inin ısı yalıtımının yapılarak modern enerji verimliliğin standartlarına uygun hâle getirilmesi.
Tüm bunlar, iklim adaletinin bölüşüm, tanınma ve katılım boyutlarını gerçekleştirmeye yönelik eylemler tamamlamakta:
- 2030 yılına kadar kırılganlığı yüksek mahallelerde yaşayanların hepsinin temel hizmetlere erişiminin sağlanması.
- Aşırı hava olaylarına uyum programlarının uygulanmasında dezavantajlı yaşlı nüfus için kurulmuş olan mahalle merkezlerinin söz sahibi olması.
- Kentin toplam 48 mahallesinde mahalle toplantılarının yapılacağı, kültürel etkinliklerin araçlara kapalı “toplantı sokakları”nın oluşturulması.
- Sağlık sigortası olmayan ya da aşırı hava olayları karşısında sağlık bakımından risk altında olanların 2030 yılına kadar kamu sağlık sistemine kaydedilmesi.
- 2030 yılına kadar kırılganlığı yüksek mahallerin hepsinde sebze bahçelerinin oluşturulması
İklim Mücadelesi ve Katılımcılık
Buenos Aires’in iklim mücadelesinin en dikkat çekici ve ilham verici yanlarından biri katılımcılık ilkesinin hayata geçiriliş biçimi. Bu amaçla oluşturulan birçok mekanizma ve alan planın hem hazırlanışı hem de uygulanmasında kullanılıyor. Bu mekanizmalar kısaca şöyle:
- Bilim insanları, akademisyenler ve uzmanlardan oluşan ve iklim politikaları konusunda danışmanlık yapan İklim Değişikliği Danışma Kurulu
- 2009 yılında oluşturulan ve tüm kentlilerin katılımına açık olarak her yıl düzenli olarak toplanan İklim Değişikliği Mücadele Forumu
- Sivil toplum kuruluşlarından oluşan Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Danışma Kurulu
- Talep ve ihtiyaçlarını dile getirmeleri amacıyla düzenli toplantı alanları bulunan 65 yaş üstü Kentlile
- İş dünyasının farklı aktörlerini bir araya getiren Özel Sektör Çalıştayları.
Planın hazırlık aşamasında tüm bu kurumsallaşan mekanizmalarla beraber diğerlerinin de kullanımıyla düzenlenen etkinliklerin sayısı şöyle:
- 1085 kişin katıldığı 9 farkındalık yaratma ve eğitim amaçlı çalıştay
- 238 aktörün katıldığı 16 katılımcı etkinlik
- 215 kişinin katıldığı 5 tane eylem değerlendirme toplantısı.
Özetle, dezavantajlı gruplara öncelik verilen Buenos Aires iklim eylem planı hazırlık sürecinde toplam 30 katılımcı etkinlikte 1538 kişi yer aldı. Dahası bu mekanizmaların ve parçaların planın uygulanmasında da etkin bir biçimde işletilmesi öngörülüyor. Bu da katılımcılık ilkesinin hayata geçirebilmenin iyi bir örneğini oluşturuyor.
Umarız katılımcılığı ön planda tutan, iklim adaletini vurgulayan hedefleri yüksek benzer iklim eylem planlarını Türkiye’deki kentlerimizde de yakın zamanda görürüz.
Kapak Foto: Matías Callone